Bahtımız Güzel Olsun

"Ben güzel değilim bahtım güzel olsun” çok doğru bir söz. Güzellik başa bela, özenmesin kimse güzel olanlara…

Güzellik konusunda önce kadınları sonra erkekleri üçe ayıralım ve az da olsa gerçekleri ortaya çıkaralım…

Güzel kadın, çirkin kadın, ne çirkin ne de güzel olan kadın. İster çirkin olsun, ister güzel hepsinin isteği aynı: sevilmek ve sevmek…

Orta güzellikteki kadına göre; yanına ve ailesine yakışan, iyi bir eş, iyi bir baba adayı olması yeterlidir...

Güzel kadının gözü yükseklerdedir. O bir astronot arar. Eş olmuş olmamış, baba olmuş olamamış mühim değil yeter ki rahat içinde yaşatsın onu sorun değil gerisi…

Çirkin kadın için detayların önemi yoktur. Yanında nefes alan biri olsun da kim olursa olsun herkesi sevmeye hazırdır…

Fakat şunu da unutmamak lazım her çirkinin yanında güzel vardır!

Erkekler sizleri unuttum sanmayın. Çirkin, yakışıklı ve her ikisinin ortası erkeklerin de eş seçerken dikkat ettikleri hususlar vardır.

Çirkin erkek evlilik olsun da ne olursa olsun fark etmez der…

Orta erkek hep güzelin peşindedir. İstediği güzellikteki eline geçmez…

Yakışıklı erkeğin de gözü güzellerdedir ama eş olarak bir türlü seçemez…

Hem kadının hem erkeğin ortak olan özelliği gözleri hep güzeldedir. Alımlıda, bakımlıda, önce göze hitap etmesini isterler; yüreğe hitap etmesi mühim değildir…

Sorulduğunda ise ağız biriliği yapmış gibi hepsinin söyledikleri aynıdır: “Kalbi, ruhu güzel olsun dış görünüş önemli değil.” Oysa bu söz bir kandırmacadan ibarettir…

Erkeğin bin şeytanı kadının bir şeytanı olur derler, erkek o bin şeytanı atlatır da kadın bir şeytana yeri gelir yenilir. Belki de ruhunda şeytanlık olduğu için yenilmiş gibi yapar…

Çirkin de olsa güzel de olsa bu erkekler için de geçerli, şeytana uymadıkları sürece en güzeli ve en yakışıklısını bulacaklardır…

Şunu da unutmamak lazım o beklenen astronot hiç inmez yeryüzüne. Güzel kadının ve yakışıklı erkeğin sonu iç açıcı değildir. Alışkanlık haline getirdikleri daha iyisi, daha güzeli, daha zengini olsun anlayışı yüzünden gözünün önündekileri fark edemezler…

Güzellik bir kadında artıdan çok eskidir. Yakışıklı erkekler biz şanslıyız demeyin sakın sizler için de bu böyle…

Tabi güzelle yakışıklı evlenemez diye bir şey yok fakat yapılan yanlış seçimler evlilikleri boşanmaya iter. Ve o beklenen başta akla gelmeyen son gerçekleşir…

Güzel kadını memnun etmek zordur. Erkek milleti rahatına düşkündür. Başta güzelliğine vurulup aldığı kadının birkaç geceden sonra hiçbir değeri yoktur gözünde. Bakar ki güzelliği karnını doyurmuyor. Güzel kadın değil de huzurlu bir evdir asıl istediği...

Bunları okuduktan sonra tüm güzellerden ve yakışıklılardan kaçmayın, sadece daha dikkatli bakın iç güzelliği ile dış güzelliği birbirini tamamlıyor mu? Tamamlıyorsa hedefe kitlenin fakat eksik bir şeyler varsa temkinli olun derim ben…

Şimdi düşünün sokakta yanınızda gezdirirken milletin “yavruya bak ya” dediği bir kadını mı eş yapmak istersiniz yoksa masumiyeti ve saflığı ile ömürlük eşiniz olacak birini mi?



Tercihler bizim elimizde. Sokaktaki görselliğe kanıp atmayın imzaları. Yüreklerdeki temizliğe, namusa değer verip atın imzaları ki sonunuz adliye salonlarında bitmesin…


Gülten Taşkın


Fotoğraf: daviantART

Yorumlar

Hayalbemol dedi ki…
Acı ama çoğu gerçek bunların.
Adsız dedi ki…
bunları güzel biri yazmış olamaz :D
sosyomavi dedi ki…
Sevgili Dilay Dağlı;

yazanın güzel olup olmadığına siz karar vereceksiniz artık =)
Adsız dedi ki…
güzelmişş ;)
Adsız dedi ki…
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
sosyomavi dedi ki…
Teşekkürler (:

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bugün Günlerden Hasret

Anneysen Eğer