Kayıtlar

Ocak, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İstanbul Gelinliğini Giydi!

Resim
İstanbul üzerine beyaz gelinliğini giydi. Sokağa bakarken; elimde farklı kartpostallar var sanki ve ben onları seyrediyormuşum gibi hissediyorum… Baktıkça bakası geliyor insanın. Gündüz başka güzel yeşilin üzerine düşen beyaz örtü, gece başka güzel… Doymuyor, kanmıyor insanın gözü bakmaya bu masum pamukçuklara… Sokakların kalabalık halini sevmiyorum. Bu masum görüntüyü bozuyor insanların ayak izleri… Oysa geceleri öyle mi? Dokunduğunda yumuşacık fakat uzaktan baktığında kaya gibi sert yürekleri andırıyor geceleri yerlere düşen kar taneleri… Bu gece bir tek ayak izi var sokağımda, yerleri kaplayan karların üzerinde… Tam da camımın önüne kadar gelmiş fakat ileriye gitmemiş! Yoksa aklımdan geçen, yüreğimden sildiğim kişi mi? Evet, kesinlikle o… O sever kar üzerinde yürümeyi, ayak izlerini seyretmeyi… Fakat bu defa izleri onu ele verdi… Belli ki hala yüreğinde sevdamın izi, aklında gözlerimin rengi… O daha çok gelir bu ka

. . . .

Resim
Kısacık bir kelime "ölüm". Sadece 4 harf fakat çok büyük anlamlar, acılar gizli her harfinde… Nakış nakış işliyor insanın önce diline sonra yüreğine… 2011 yılına ölümle veda ettik. 2012'yi hüzünle karşıladık biz ailece. Ne kadar zormuş insanın sevdiği birini kaybetmesi… Toprağın altına bırakması… Hele de o son veda yok mu? Bakmak istersiniz yüzüne fakat korkarsınız... Ölümün soğuk yüzü ürpertir yüreğinizi, eliniz bir türlü yerde yatan yakınınızın yüzünü örten çarşafa uzanmaz… Siz ona o size bakar sanki! Sonra; sorarlar ''Yüzünü son kez görmek isteyen var mı?'' diye… Gözlerinizden yaşlar süzülerek ürkek adımlarla yürürsünüz tabutun yanına… Bembeyaz tertemiz kefenin içinde bembeyaz bir ten… Sakın inanmayın bakma yüzüne korkarsın demesine insanların… Bakın, bakın ki ölümün ne kadar bize yakın olduğunu kendi gözlerinizle görün, yüreğinizle hissedin… Ben baktım dedemi son yolculuğuna uğurlarken… Son vedamı ettim ona… Dokundum soğuk dedikleri