Kayıtlar

Haziran, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Umutlarım Yıldızlara Emanet

Resim
Sesiz çığlıklar atıyorum hayata… Gözyaşlarımı akıtıyorum geceye… Hüznümü gömüyorum kalbime… Umutlarımı emanet ediyorum yıldızlara… Bir ben kalıyorum gecenin kuytusunda… Yalnız ve mutsuz bir ben kalıyorum ruhumla baş başa… Gülten Taşkın   Fotoğraf: deviantart

Kasvet Kartları

Resim
Kendimce mutluluk oyunları oynuyorum. Yalnızlığım karşımda, karşılıklı kart çekiyoruz, hedefimiz mutluluk… Her çektiğim kartta hüzün var. Mutluluk oyunu içinde bile kasvet kartları çekiyorum hep… Yeni bir oyun için açtım kartları. Bu defa ilk ayrılık çektim… Yalnızlığım bir kart çekti, ona da ben çıktım iyi mi? Oysa bu bir mutluluk oyunuydu, mutluluk kartları gelmeliydi, oyun bile olsa mutluluk bizi bulmadı… Yalnızlığım ise sevinçli. Ne de olsa onunlayım, yanındayım, dost olmuşum ona… Oynadığım oyunda bile mutluluk bulmadı, yalnızlık üzüldü halime, bir iç çekti benim yerime… Nerede kaldı mutluluk, kimde kaldı? Kimler aldı elimden mutluluğumu, aldı da mutlu oldu mu? Hüzün kartları kaldı elimde, savurdum attım gökyüzüne, yıldızlar bile çekildi değmesin diye. Yakama yapışmış hüzünler, yıldızlar değmesin diye kaçıyor… Ben nasıl kaçarım hüznün elinden… Ne zaman mutluluk kartı çekerim oyundan… Ne zaman yalnızlığı özlerim… Ne zaman mutluluğun koynunda uyanırım… ...

Gecenin Kör Vakti

Resim
Gecenin kör vakti olmuş… Herkes uykuya dalmış, Rüyalara yelken açmış… Sense hayatının anlamı gideli; uyumaz olmuşsun… Haydi, çevir gözlerini gökyüzüne,  onun gözlerini iste… Rüzgâra fısılda kokusunu getirsin.  Sarhoş etsin seni bu saatte… Gülten Taşkın Fotoğraf: deviantart

Ah Bu Gurur Yok mu?

Resim
Ne kadar ağır geliyor bedenime ruhum, yalnızlık yanı başımda bugün, nasıl da alışmışız gidenleri beklemeye, gelmeyeceklerini bile bile hem de… Düşler kurup dururuz gidenlerin ardından, açmayız yüreğimizi kimselere, sınırlar çizeriz hayatımıza, yanlış kişileri uzaklaştırırız kendimizden. O kadar alışmışız ki yalnızlığa, mutluluğa adım atmaya korkarız… Alışmışızdır acıtılmaya, kırılıp incitilmeye. Ondandır aşk bilmez yürekli kişileri sevmemiz, ondandır hak etmeyene şiirler, mektuplar yazmamız… Bazen oturur yazarız bizden gidenlere; ne şiirler ne satırlar durmak bilmez bizde. Oysa haberi yoktur gidenlerin ardından yazılanlardan… Sus pus olur kalırız. Ne gidene kal deriz ne de kalana git! Bu gurur bizde varken daha çok acı çekeriz… Fakat bazen dökülür sözcükler yüreğimizden dilimize, tutamayız, engel olamayız dökülür yerlere, ne gurur kalır, ne yalnızlık… Bıraksak gururu bir kenara kal desek gitmesini istemediğimize, kal gitme, mutlu olalım birlikte, sevelim birbirimizi…...