Mavinin Hüznü
Yüreğimde bir burukluk var bu günlerde, sanki bulutlarda da var bir tatsızlık! Kime döksem derdimi, ne yapsam geçer bu efkârım bilemiyorum…
Hadi seninle dertleşelim gökyüzü, sen rengini neyin soldurduğunu bana anlat ben de sana anlatayım, ben mi başlamalıyım ilk anlatmaya yoksa sen mi?
Bence sen anlatmalısın griye çalan mavi! Nedir o rengi alıp götüren?
Yeryüzünde gördüklerin mi kaçırdı tadını, ikiyüzlü davrananlar mı gri yaptı seni?
Ben söylenirken grinin ardında bir ışık göründü, gökyüzü sinirlendi, öfkesini kusmaya başladı yeryüzüne. Ürkütme beni gökyüzüm ürkütme, sakin ol!
Bir süre sonra sessizlik kapladı, gri siyaha döndü ve bulutların gözyaşları akmaya başladı, ne kadar hırslı indi toprağa damlalar, toprak da affetmedi çekti aldı içine
tüm zerreleri…
Küçük bir çocuğun karanlıktan korktuğu gibi korktum karanlık bulutlardan. Sustum!
Sessizce dinledim yere düşen damlaların sesini ve anladım ki benim efkârım bulutlara bulaşmıştı. gözyaşlarımız birbirine karıştı, sanki ben ağladıkça o daha da hırslandı…
Sus! Yeter artık der gibi ışıklar çaktı yüksek sesle… Yüreğim titredi…
Konuşmaya cesaret edemedim. Onu da kızdırmayı başarmıştım. Artık susma vaktiydi. Sessizce yürürken toprakta hapsolan damlaların etrafa yaydığı koku ile sarhoş olmak en
güzeliydi...
Yalnızlığım canımı acıttı, onca insan varken çevremde kimsesiz gibiydim! Sahipsizdim.
Eksiklik vardı sanki bende! Fakat eksik olan neydi?
Düşen damlalar sırılsıklam etmişti beni. Efkarım dağılmış, gözyaşlarım kesilmişti. Onunla dertleşmek iyi gelmişti…
Yağmur sonrası dağılan bulutlar gibi dağıldı hüznüm. Yine yağmur sonrası temiz mavi elbisesini giymişti gökyüzü, arınmıştı tüm grilerden…
Nasıl her yağmurdan sonra güneş toprağı kurutuyorsa her hüznün ardında mutluluk vardı. Gözyaşlarımız bugünlerin habercisiydi…
Gülten Taşkın
Fotoğraf: daviantART
Yorumlar