Kayıtlar

Mart, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tükenmesin Umutlarımız…

Resim
Hani bazen olur ya içiniz sıkılır, kimseyle konuşmak istemezsiniz. Nefes almak bile zor gelir. Çoğu zaman sebebini bile bilmezsiniz. Etrafınızda olan herkesi unutursunuz. Boşlukta kalmışsınızdır, sanki uçurumun kenarındasınızdır. Ölüm ensenizde nefesiniz kadar yakındır… Hiç umudunuzun kalmadığı anlar olur. Ölümü bile düşünürsünüz. Hatta hayatınıza son vermeye bile kalkışırsınız… Fakat öyle bir kapı açılır ki, en ummadığınız anda sizi yeniden hayata bağlar. Yeni umutlar ekler. Gözlerinizin parlamasına, nefes almanıza yardımcı olur… Aslında hayat hep sürprizlerle dolu değil mi? Bütün sürprizlerini de umudumuzun kalmadığı anda sunmaz mı bizlere? Çoğu zaman yitiriyorum tüm umutlarımı, hayatın anlamsız olduğunu düşünüyorum, gereksiz olduğum kanısına varıyorum. Fakat Yaradan geliyor aklıma. Var olmam gerekiyormuş ki bu hayatta var etmiş beni, bizleri… Her şeye rağmen umutlarımız tükenmesin istiyorum… Tüm hayal kırıklıkları en ufak...

Kelebeğin Rüyası

Resim
Fotoğraf: Google Hiç yapmadığım bir şeyi yapacağım izlediğim ‘Kelebeğin Rüyası’ filmi hakkında ki görüşlerimi aktaracağım sizlere. Bakalım neler çıkacak… Adı gibi rüya gibi bir filmdi… Film başlarken “hadi canım bu kadar monoton ve sıkıcı mı devam edecek?” dedirten sahneler film ilerledikçe karakterlerin gerçekliği, iyi oyunculuğu ve kullanılan ince espriler ile sizi alıp götürecek 1940’lı yıllara… Sanata gönül vermiş iki gencin karşılarına çıkan engellere rağmen hedeflerinden, hayallerinden vazgeçmemesi sizin de hayallerinize sıkı sıkıya sarılmanıza sebep olabilir! Aşkın saf halini, fedakârlıklarını bu filmde görebilirsiniz. Hayatın ne kadar acımasız olduğunu, ince hastalığın insan ayrımına yol açtığını, zenginin fakiri nasıl hor gördüğünü hoş ve naif bir şekilde dile getiren bir filmle karşı karşıya kalacaksınız… Duygusal bir yapınızda varsa çoğu sahnede gözyaşlarınız eşlik edecek Muzaffer ve Rüştü’nün acılarına...