Hüzün Düşüyor İstanbul’a


Bugünlerde yağmur var İstanbul’un sokaklarında… Herkesin başı önde tıpkı benim gibi… İnsanlar yağmurun hüznünü giymiş üzerine, ne de güzel taşıyorlar omuzlarında…

Baharı yaşıyorduk kışı unutmuş halde. Aniden hüzünlerini boşaltmaya karar verdi bulutlar İstanbul’un üzerine…

Dinmek bilmedi yağmurun şiddetini. Anlamadığım onu bu denli üzen neydi?

Hâlbuki her yağmur damlası yüreğime düşüyordu. Nedendir bilmem fakat serinlik bastı gönlümü, ruhum temizlendi gereksiz düşüncelerin akıbetinden…

Hasret çektim bugün, olmayan sevgilinin hasretini, yağmurun altında sırılsıklam ıslanarak dolaşmanın özlemini yaşadım içten içe…

Derinden bir ah çektim gökyüzüne. “Yeter artık dindir yağmurlarını!” diye avaz avaz haykırmak geliyor içimden. Kalbime düşüyor her zerre, gözlerimde katılmak istiyor, dur artık yağmur ıslatma İstanbul’u…

Islatma İstanbul’da saklı olan sevdiğimi!

Islatma beni… Islatma sevgilileri… Sevgisizleri…

Bırak kuru kalsın benim yüreğim gibi İstanbul…

Bırak ıslanmasın sevgiler…

Aslında seviyorum yağmuru ve her düşen damlada etrafa yayılan hüzünlü kokuyu...

Sanki yazıyı okurken “evet ben de severim yağmurun etrafa yaydığı kokuyu” dediğinizi duyar gibiyim…

Toprağa düşen her damla aslında yeni bir hayat katıyordu, her şeyi hapseden toprak ve yeşil arasına…

Yüreğe değen her damla da yeni umutlar yeşertiyor gönüllerde. Yüreklere düşen damlalar, kalplerde çoğalan umutlar hiç bitmesin…


Gülten Taşkın


Fotoğraf: daviantART

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bugün Günlerden Hasret

Anneysen Eğer

Bahtımız Güzel Olsun